26 Kasım 2010

Senin söyleyemediğin

Senin söyleyemediğin ne varsa gözlerin söylüyor bana. Nasılda yıllarca aranıp bulunmayı beklediklerini.


Nasıl da yıllarca yaş döktüklerini. Kalabalıklar içersindeki yalnızlıklarını...


Kendisine bakan gözlerin yürüğini nasıl da üşüttüklerini. Isınacak bir bakışa sığınmak istediklerini... Dili döneni değil gönlü seveni sevmek istediklerini...


İstemedikleri kalabalıklarda hapsedilişlerini. Samimiyetsiz tebessümlerle saklanışlarını. Konuşmak istediklerini ve dinlenilmeyişlerini.


Gönül makamından verilecek bir payeye nasıl da susadıklarını




Senin söyleyemediğin ne varsa gözlerinden okuyorum artık sen konuşmasan da olur. Utandığından söyleyemiyorsun yanaklarının kızaracağından korkuyorsun ama ben belli etmiyorum; sen seviyorum der gibi bakınca da yanakların kızarıyor. 08.10.10






Bekir Kale Ahıskalı
Lebibeye Mektuplar 142
Senin söyleyemediğin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder