26 Kasım 2010

Tamamlamak

Sevgili Lebibe



Eylül ayını bitiriyoruz. Bu bitirmek çeke çeke bitirmek anlamına da gelebiliyor, yaşayıp tüketmek anlamına da. Yokluğunda neler çektiğimi ben biliyorum. Kelimelerim yuvası dağılmış karıncalar gibi kaldılar. Bunları bir araya getirmek zor olmamakla beraber bir o kadarda samimiyet ve içtenlik gerektiriyor. Bu içtenliği benim yaşıyor, hissediyor olmam yetmiyor. Sana yansıtma biçimi ve zamanı da önemli. Ben karşı tarafı sevildiğine ikna etmenin sözcük boyutunun pek de olmaması gerektiğine inanıyorum. Hissetirebilirsem raflar dolusu kitabın ve sözcüğün yapamayacağı şeyi yapmış olurum.



Hissettirmek... İnsanlar bunun daha çok yakinen olması gerektiğini düşünüyorlar. Hayır efendim bu böyle olacak olsaydı aşk tanımının içine yüz yüze ifadeside dahil edilmesi gerekirdi. Bu böyle değildir olmamalıdır da. Evet yakınlık, göz teması daha da yakın olmaya veya karşı tarafında sizi sevmesine sebep olabilir ama bu bana göre daha çok somutluk içerdiğinden biraz da hileli gibi geliyor.



Uzaktakine sevgi duymak, anlatılanlardan hareketle hayallere, düşlere dahil etmek anlatan kişinin gözüyle olduğundan o kısım da biraz eksik kalıyor. Bana göre sevgi


görmek kadar, duymakla da başlar. Hayallerin başlama noktası belirgin olmalı. İnsanlara bunu anlatmakta zorlanıyorum. Belirginlikten kastım şudur yüzünü gördüğünüz sevgilinin ondaan sonra ki hayalini kurmak kolay iştir. Ya da sesini duyduğunuz noktadan başlar sınız. Bu da bir anlam da kolaydır. Çünkü görülen yüz ve duyulan sesten sonra onun yüzü gibi... onun sesi gibi algılar başlayacaktır. Bir de aşkın, hayalin en zoru ve çoğu zaman bir boşluğa çıkanı vardır ki bir güzelden gülüş, bir güzel den mırıldanış alır içinizde bir sevgili edinirsiniz. Sonra da bu tanıma uyan bir arayış, bir varoluşun peşine düşersiniz. Benim de yaptığım buydu.



Daha çocuk yaşlarımda nasıl bir sevgili tanımlamaı yapmış ve yakaladığım her insani güzellikten bir parça kopararak tanımlamıştım. Zaman zaman bu tanımı anımsatabilecek insanlar gördümse de hiçbiri bir bütün oluşturmuyorlardı. Hayat böyle bir zamanda seni karşıma dikti.Tanımımın tamamını karşımda görmek heyecan verici olduğu kadar, ürkütücüydü de. Nasıl olması gerektiğini düşündüğüm sevgili tüm nasıllarıma cevap veren haliyle karşımdaydı.



İşte Lebibe


Sen bana bu duyguları yaşatıyorsun. Sesini duyduğum an doğduğum an olduğu kadar sende yok olduğum gündü. Ne kadar eksiğim varsa beni tamamladın ve sensiz bir hayal olmaktan öte gidemeyen şiirlerimin anası oldun. Allah şahit ki seni seviyorum. Sevmeyi verenin bir gün seni de vereceğinden endişem yoktu.29.09.10










Bekir Kale Ahıskalı
Lebibe'ye Mektuplar 139
Tamamlamak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder