6 Ocak 2011

Sana neler getirmek istemezdim ki...

 
Sana neler getirmek istemezdim ki...

Gözümde nasıl tütyorsun bilemezsin. Yüzüne baktıkça bana öyle bakma diyen ama yolları kollayan gözlerinle bana bir daha baksan Sinhare.

Sevilmeyecek gibi değişsin ki. Herkes sevdiğini kendi gözleriyle sever ve böylece muhafaza etmek ister. Senin bendeki yerini anlatmaya ne kelimeler yetebiliyor ne de kurmaya çalıştığım cümleler. Herşey eksik... Seni ifade etmek istediğim herşey noksan. Esmer tenin, yuvasında öylece hareket edip duran gözlerin, sorgulayan bakışların ve cümlelerin. Seninle bir çay yudumlamak dünyalara eşdeğer bir haz. İnsan senin yanında kendini o kadar mutlu ve o kadar iat hissediyorki bir an bile yanından ayrılmak istemiyor. Sana gelmek işin kolay yanı senden gitmek ise ölümden beter Sinhare.

Ellerim ellerine dokunduğu günden bu yana daha bir özel oldular benim için. Sen de bilirsin ki ben en çok ellerime dikkat eder ve onların sevgiliye ilk ulaşacak elçiler olması hasebiyle daha bir ehemmiyet arzettiklerini...

Sevgili Sinhare

Değil bir an, bir gün, bir ay, bir yıl bir ömür kollarında olmak arzusundayım. Buna bedel beklemelerimi, hasretlerimi, özlemlerimi tüketmeye hazırım. Bundan bir yıl sonra da, beş yıl sonra da, on yıl sonra da ömrümüz yettiği nispette de benden "seni seviyorum" sözcüğünü duymakla kalmayacak uğruna pervane oluşumu göreceksin.

Seni sevmek gibi güzel bir duyguyu bana verdiği için önce Yaratıcı'ya sonra seni sevmemi sağlayan tüm hasletleri kendinde biriktirdiğin ve taşıdığın için sana müteşekkirim. Sevmek emek ister ben senin sevdanın emekçisiyim. 06 Ocak 2011
 
 
Bekir Kale Ahıskalı
Lebibeye Mektuplar 205
Sana neler getirmek istemezdim ki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder