Cesarettir sevmek. Sevilmek ise sevmenin mükafatıdır. Bugün ben bu mükafatı iyice tattım. İlk defa bana dilinle de söyledin. İlk defa dili bana ayarlanmış bir sima gördüm.
Oysa ben nice ayarsız sözler duydum, maymuni dudaklardan dökülüyorlardı. Nice vaadedilen hayatlar gördüm omurgasızdılar. Herşeye bir fiyat biçiyorlardı. Başının dağlara değdiğini söyledikleri sevdalarından bahsediyorlardı bitpazarı tezgahlarında. Bir gülün ağlayışı duyulmuyordu bülbül kahkahaları içinde. Nice eller gördüm en son sevgiliye dokunmayı bekliyorlardı. Birbirlerini alkışlayan soytarılar gördüm. İçilmeyecek iki şeyleri kalmıştı ona içiyorlardı. Onur ve şeref konulmuştu hakedilmeyişlerin adı.
Kirli eller gördüm temiz eldivenlerle örtülmeye çalışıyorlardı. Kirli yüzler taşıyan adamlar gördüm, yüzleri gözükmesin diye saçlarını uzatmışlardı. Kirli havalar gördüm başlarına kirli beyazdan bulutlar örtmüşlerdi. Ben seni bekledim yine
Bir kitaptım beni okuyamadılar. Sonra bir simitçiye bedelsiz verildim. Derken aldığın simitle aynı anda tanıştım parmaklarınla. O dudaklarını da tanıdı bense simidin bitmesini bekliyordum buruşup atılmak için. Ben birgün içime senin güzelliğinin dolacağını bekliyordum. Yıllarca seni bekledi sayfalarım. Sanki seni daim görüyorlarmışçasına sensizliğe isyan etti gözlerim. Düşlerden gayri bir bütünlüğümüz olmadı seninle. Vücutlarımız aynı sıcaklığı tutturmuşçasına...
Sana kızgın değilim. Kızgınlığımın sebebi vakitsiz ayrılık saati. Bize zamansız gibi gelen ayrılık saati.
Hep seni düşünmek, durmadan seni düşünmek... Seni düşünüyorum. Başımdaki kahır bulutlarını dağıtamıyorum bir türlü.
Sana bir soluklukta olsa haber verebildim. Ne güzel bir duyguymuş kendini özel hissetmek. Özel hissettiğine teklik tanımak. Kimseye vermediğin ayrıcalığı vermek. Meğer ben senin gelip beni işğal etmeni bekliyormuşum. Bu bütün olamayışımızın özlemidir saçlarımın adedi kadar iğneler saplıyor canıma. Kimi seni özleyen gözlerime, kimi seni dinlemeye can atan kulaklarıma, kimi saçlarına dokunmayı bekleyen parmaklaarıma en çok da seni öpmeyi arzulayan dudaklarıma saplanıyor.
Gözlerin o ilahi musikiyi söyledikçe ben bakışının şiirine mest olacağım. 27 Kasım 2010
Bekir Kale Ahıskalı
Lebibe'ye Mektuplar 179
Özel hiseettiğine teklik tanımak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder