“En küçük işleri ehemmiyetsiz görmeyen akıllı, dikkatli ve gayretli insanları en büyük işleri de başarı ile sürdürürler”
Şiiri her işimiz gibi algılar aynı ehemmiyeti verir, aynı hassasiyeti gösterirsek yapmaya çalıştığımız bu binanın gelecek nesillere taşınmasını sağlamış oluruz.
Her aşk, her hissediş, her seziş içinde ayrı bir dünya taşır ve her zerresiyle başkalarına ait parçaların sembolü olabilir. Okuyucu bir şiirde kendini böyle bulur.
Ve şiir söylenmeyeni söyleme, söyleneni bir başka biçimde söylemenin adıdır.
Şarkımızdı seni bana anlatan
İçinde adin vardı.
Hayallerin vardı.
Nağmeler beni sana anlatırdı.
Seni de bana.
Şarkımız bir ezgiydi içimi ezen.
Yokluğunu bana sezdirmeyen
Ona dokunma orada kalsın.
Hasret denilen yarada kalsın.
Hafize Kılıç’ın bu serbest şiirinde kafiyenin ayak izlerine rastlardım. Yalın bir ifadeyle birlikte 2 ve 3 üncü dize sonları “vardı” diye, 6 ve 7 nci dize sonları “…en”, 8 ve 9 uncu dize sonları da” kalsın” şeklinde. Birinci kısımda yer alan vardı ve kalsın sözcükleri tek kullanılabilirdi.
Ay küsmüş,
güneş tutulmuştu gittiğin gün
İçimdeki acı yağmuru gibi yağmur vardı
Unutur muyum hiç.
Yüreğimin sayfalarına yazdıklarını...
Senden bana hatıra
Ona dokunma orada kalsın
İkinci bölümde anlatılmak istenen yeterince sözcükle anlatılmış. Şairin verdiği mesaj gayet net. “Nasılda yağmur vardı, durmak bilmedi” kısmında yer alan ilk bölüm ve ikinci bölüm arasında uyumsuzluk söz konusu. Nasılda ve dinmek bilmedi kısmı çıkarılarak daha yalın bir anlarım seçilebilirdi.
“İçimdeki acı yağmuru gibi yağmur vardı” Yukarıya olabileceğini düşündüğüm şekliye yazmış olsam da şiiri istediği gibi yazma tasarrufu şaire aittir.
Her yeni güne sensiz uyandım.
Unutmak mümkün mü onca sözleri.
Yokluğunda tadı kalmamış dünyanın.
Yaşarken ölmekmiş, şimdi anladım.
Nasıl harap ettik bu güzellikleri.
Pişman olmuşundur sende umarım
Senden kalan benim acım
Orada kalsın.
Belki bir gün.....bir gün...
Sende anlarsın
Ona dokunma
Orada kalsın.
Hafize Kılıç’ı kendisi yapan içten ve yalınlığıdır. Gurbetin acımtırak soluklarını kendine has üslubuyla anlatmasıdır. Son bölümde anlatılanlar değiştirilmeden aynı satırların yerleri değiştirilerek daha net bir anlatım seçilebilirdi. Seçkiler yerinde olmakla birlikte aynı seçkilerden farklı bir tını yakalanabilir.
Bir şarkıda, bir mendilde, bir rüzgarda canlanan geçmiş ve buna bağlı olarak hatıraların hatırına dile getirilen istekler. Her anı yaşananların nezdinde kutsallık taşır. Ben biliyorum ki Hafize Kılıç şiirin ve düşüncenin mücadele eden gayretli işçisidir.
Bekir Kale Ahıskalı
Şiir Tahlilleri-13
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder