Merhaba Sinhare
Bu sana yazdığım 400 ncü mektup. Bunların bir kısmından haberdar oldun bir kısmını ise bizzat elimde tutarak seni bunlardan haberdar etmedim. Gönlüm istiyor ve dua ediyor ki sana daha nice mektuplar yazabileyim. Nice mektuplarda sevgimi haykırabileyim. Umarım Rabbim nasip eder.
Bu mektuplara neden Lebibe’ye Mektuplar dediğimi daha önce açıklamıştım. Burada da bir tanıdığımızın cenazesi sırasında bir mezar taşında okuduğum bu ismi daha önce okuduğum bir romandan hatırladım. Romanda birkaç yerde geçen bu isim dikkatimi çekmiş ve kullanabileceğimi düşünmüştüm. Öyle de yaptım. Şairler Birliği’nin yönetimi aşamasında yaşadığım, başıma gelen zaman zaman haksız olduğum ama ekseriyetle çoğunlukları idare etmekten kaynaklanan herkesi memnun edemezsiniz kuralı gereği haklılığımdan kaynaklanan olayları yazarak insanların gerçeği bilmesini sağlamak amacıyla o olayların perde arkasını, zanlarını ve gerçek oluş şekillerini anlatan yaklaşık onbeş mektup kaleme aldım. O mektuplarda idare aşamasında yaptığım hataları, zaman zaman yönetim krizine varan durumlarda birilerinden yana tavır koyup idare otoritesini devam ettirmeyi gerektiren kararlar almıştım. Bu kararlar alınırken bazı dostlarımızı haksız olarak olsa bile çıkarma, uzaklaştırma gibi kararlar vererek üzdüğümü belirten mektuplardı. Bu mektuplar ortaya yazılan ama bir gün tarihe ışık tutacak mektuplardı. Onbeş kadar olunca da anladım ki insanlar sadece ve sadece kazançlarıyla ve kendilerine sağlanan imkanlarla ilgileniyor ve idealistliklerinden veya yazdıklarını savunacak donanım ve iradeden uzak bir çizgi sergiliyorlar o zaman o mektupları kaleme almaktan vazgeçmiştim. Bu yazdığım mektupları tamamen insanları aydınlatmak ve perde arkasında görünmeyenleri veya göründüğü zannedilenlerden daha başka şeyler döndüğünü açıklayan tarzda mektuplardı. Ne bir sevgili ne de bir dosta yazılmış mektuplar değildiler. Bunların üzerinden yaklaşık iki yıl geçtikten ve Şairler Birliği’nin dert ve dertlileriyle uğraşmaktan vazgeçtikten sonra sana aşkımı anlatan mektuplar yazmaya başladım. Bunlardan epey zaman da seni haberdar etmedim. Hepsi el yazmalarım ve duygularımın sana olan sevdamın emeği şeylerdi. Bunları bir-beş derken şimdi okuduğun 400 ncü mektubum. Ben hiçbir şey yapmamış olsam bile bu aşka 400 mektup yazarak emek ve sesimden ses vermişim.
Seni sevmek dünyanın en güzel en yaşanası duygusudur. Bunu dün sabah olduğu gibi bu sabahta söylüyorum ve gelecek sabahta söylüyor olacağım. Hayatımda sevgimden başka sermayem olmadı , insanlara güzeli öğütlemekten başka bir nasihatim de olmadı. Ben içimdeki kız dediğim o insanın karşıma dikildiğini gördüğüm andan itibaren de eşine baş koyduğumu beyan eden ifadeler kullanarak bu uğurdan vazgeçmeyeceğimi söyledim. Sevmekten öte sermayesi olmayan, insanların taptıklarına tapmayan aşkı ve sevdayı bambaşka yorumlayan bu adam ömrünün her döneminde sıkıntılar çekti. Aldanmışlıklarım da oldu ama benim. Hayatımda sen dediğim insana direttiğim bir şey asla olmamıştır. Asla kimseye cenneti vaat etmemişimdir. Güzel olanda buluşmak ve bu güzeli uzaklardan da olsa sevmek deyince hep sen hayatımda. Belki de sende bu denli sevilmeye alışamayacaksın. Belki de hayatın bir yerinden yakaladım dediğim bu anda sende kaçıp gideceksin. Sevmek karsındaki insanın senden ne beklediğiyle değil ne beklemediğiyle ölçülmelidir. Gelecekteki güzel günlerin anısına değil bir tebessümünün diyetidir çekeceğim sevda, hasret ve acılar.
Neredeyse tüm gece boyu uyuyamadım. Kulaklarımda sürekli hakaretler, aşağılamalar, kuşkular dolaşıp durdu. Hayatta başımı eğdiğim bir durum varsa o da sevdam sana olan sevdam oldu. Başımı koyduğum eşikten kaldırmayı da düşünmüyorum. Ömrümün en güzel en yaşanası günlerini seninle yaşıyorum. Rabbim gözünde yaş peyda etmesin. Üzüntülerin ve çekeceklerin varsa hepsini bana yazsın ki senin canın acımasın. Senin gözünde yaşlar olmasın. Rabbim yürümekte olduğun yoldaki tüm engelleri kaldırsın. Bundan sonraki mektupları yayınlarmıyım onu bilmiyorum ama yazmayı asla ihmal etmeyeceğim.
Seni sevmemi sağlayan Rabbim elbet bana da bir yol gösterecektir. Sen hep gül emi. Seni seviyorum. Saygım, sevgim, sadakatim ve sabrım… 09 Ocak 2011
Bekir Kale Ahıskalı
Lebibe’ye Mektuplar 206
Bir yol gösterecektir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder