1 Şubat 2011

Annem gelmiş hoş gelmiş

Annem gelmiş hoş gelmiş


Merhaba Sinhare


Üzerine bir çocuk gibi titriyorum. Havalar iyice soğudu her taraf kar kıyamet. Sana yalvarıyorum kendine dikkat et. Üşütmeni istemiyorum.

Annemin geldiğini duyunca çok mutlu oldum. Eminim ki o da sen de çok mutlusundur. Ona benim için de dua etmesini söyle. Onların kıymetini daha iyi anlamaya başladım. Hele babalarımız çok özlüyorum. Hayatta iken de çok düşkündüm ama şimdi gözüme bir başkalar. Pazar günü annemi pansumana götürdükten sonra ona söylemeden babamın mezarına götürdüm. Annemin ameliyat olduğu yer ile babamı defnettiğimiz mezarlık arası üçyüz metre mesafe. Anneme arabamdan inmemesini söyledim. Ben inerek bir Yasin-i Şerif okudum. Annemin oturduğu mahalleden bir kilometre yukarıda olmasına rağmen aşağı mahalleye kar yağmamış ama mezarlığın olduğu mahalle kar ile kaplıydı. Sanki babam üşüyecekmiş gibi mezara kapanmak istedim. Sen onu tanıyabilseydin hayatım eminim ki sen de çok sevecektin.

Şimdi annemizin sana geldiğini duyunca içimden haykırmak geldi. Sanki hem o hem sen aha rahat edecekmişsiniz gibi düşündüm. Şimdi yüzüne tebessümlerini sermişsindir bile.

Rabbim annemize sağlık sıhhat versin. Uzun ve hayırlı bir ömür sürsün. Okuduğum eserlerden şunu öğrenmiştim yaratıcıdan birşey isterken "ver" diye istenmesi hoşuna gidermiş ve öyle istemek gerekirmiş. Bunun bizim lisanımızla olmasa bile arabide şekli budur. Benim için de ellerini öp. Kokla...



Sizi çok seviyorum. 01 Şubat 2011


Bekir Kale Ahıskalı
Lebibe'ye Mektuplar 215
Annem gelmiş, hoş gelmiş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder