28 Aralık 2010

Bana sevinebileceğim bir şey getir yeter ki

Bana sevinebileceğim bir şey getir yeter ki


/...köhneleşir zaman
Etleri dökülür avuçlarımıza saklanan korkuların
Bir kalemde kapatırız geçmişle olan hesabı
İndiririz yüzümüzdeki çatık kaş levhalarını
Uykularımıza saklanan ölü düşleri temizleriz
Dudaklarımıza sığınır yorgun soluklarımız
Al yanaklı bir gelincik olur dudağımdaki adın


/...değişir mevsim
Hiçbir hükmü kalmaz yalnızlığımıza kıyılan nikahın
Her şeyimizin olduğu gibi
El değmemiş umutlarımızın da bohçası açılır bir gün
Göçe zorlarız solgun yüzlü ayrılıklarımızı
Göğsünde ağırlarsın ılgın yüzlü soluklarımı
Çocuk yüzlü bir zambak olur kulağımdaki sesin


/...yaşanır an
Güneşe ihtiyaç duymayan gölgesiz güzelliğin
Kaç kez öldüğümüzü saymadan yeniden doğar gözlerimizde
Bir başka yalnızlığa yetmeyecek kadar karışır bedenlerimiz
Hiçbir çapraz sallantıya yenilmeden bu aşk
Gün beyazmış… gece karaymış masallarına aldırmadan
Büyüttüğümüz kadar büyük yaşarız bu sevdayı
Aynalarda yorulur bize suret koyamamaktan
Tarifsiz bir güzellik olur gözlerimdeki aks’in



/...yutkunur gökyüzü
Gökyüzü kimsenin adına yağmur yağdırmazken
Çekilecek acılar adrese teslim olunsalar da
İçimizden bir mekan vermek zorunda olmadan acılara
Balkon demirlerinden sarkan çocuklarımız için
Kalp atışlarımızda aynı tasayı taşır
Acılarda olduğu gibi selamete eren her işimizde de
Göz bebeklerimizde buhardanlıklar kaynatırız
Gözlerin; onları ağlatma
Ben gelinceye kadar ela gözlerini karantinaya al yeter
Solukların yüzüme akan şelale olurlar
Yatağına sığmayan bir nehir olur yüzümdeki soluğun

/...çukurlaşır gamzeler

Yanaklarına saplanan gamzelerin gülmeyi unutmasın
Biz ne kadar çok seversek
Gamzelerin o kadar çukurlaşacak Sinhare
Ben seni sevdiğimde gelincik mevsimiydi
Adın bana gizlice verilmiş bir armağandı
Fotoğraf tutsaklığında güzelliğinin
Yaralarıma merhem olacağını bilmiyordum
Eklem yerlerimdeki sızı diner mi
Gözlerine yaslasam kalbimi
Sektesiz bir nabız olur damarımdaki devarânın





/...kuşatılır ruh
Eksik yaşamıştır her çınar
Yıllara meydan okuduktan sonra
Kehribari bir yangında tükenmeyi öğrenmediyse eğer
Nereye aktığını kime yâr olacağını bilmiyorsa bir su
Yüzündeki köpüğü beyaz olsa ne çıkar ki
Seven bir kalbin yalnız ölmeye hakkı yoktur
Sevmelerin öteki yüzünde
Yalnız kendine ölen bencildir
İstersen dudağımda ad ol

…/kulağımda ses
Yahut gözlerimde aks et
…/yüzümde soluklarını savur
Ya da damarımda devaran eden kanım ol
Bana sevinebileceğim bir şey getir yeter ki
Neyim olmak istersen eğer, o’yum ol
Dünyalara sığmayan bir aşk olur bendeki varlığın


(Sinhare; hasretle beklediğim, ruhumun fatihi)


Bekir Kale Ahıskalı
12 Eylül 2008
Sinhare yi Beklerken 34

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder