27 Aralık 2010

Bu sevdada yaşamaktan öte özrüm kalmadı

Bu sevdada yaşamaktan öte özrüm kalmadı


Solgun evler
Bir çok evin bir çok odası karanlıkken o gece
En çok aynalı olanı aydınlık gözükür
Şehvetinden midir?
Sehavetinden midir?
Aynalara düşer zevke boğarsın
Nisan ayı gibidir bedenin
Neresini koklasan gül kokar
Bilmem
Bilemem
Hangi aynadır elinden mülke boğulan


Gece yarılarından sonra
Birileri uyurken
Birileri uyumamışken
Gece bitmek üzereyken
Henüz aydınlık yokken
Bir yaz günü
Gün ortasında patlayan bulut gibi
Beni sen kıl


Hayatları bayındır gösteren bir yalan
Ne şehirdir
Ne şarap aynaları zevke boğan
Ten kaygısı olmayan bir sevda da
Tenimin ağırlığınca suçlanırım ben
Seni aynalarda düşündükçe kirlenir yüzüm
Engellerimizi düşündükçe
Kötü bir şey dokunur dudaklarıma sanki
Dilce susup
Bedence konuşurum
Yeter ki beni sen kıl


Ben daha acıları çekebilecek yaşa gelmeden
Hayat bana acıları ezberletmişti
Sanıyordum ki bir kadının saklı bir yerinden parlayacak hayat
Oysa hayat işte tam oradan patlak veriyordu
Yine de
Saçlarım hâlâ yorulmadı gençlik rüzgarlarından
İstersen sök canımın ilmeklerini
Gözlerinin mührünü kaptırmadan
Bakışlarımdaki dağınık şarkıları toparla
Beni sen kıl ey sevgili
Kefarete hazırım
Beni sen kıl


Sen şiirlere sığamayacak kadar büyüktün Sinhare
Bütün müsveddelerimi yırttım
Bir ten sıcaklığım
Bir ten kokum kaldı
Bu sevdada yaşamaktan öte özrüm kalmadı
Bıçkı bakışlarından merhamet dilemem gayri
Nereden istersen oradan budanayım
Beni sen kıl ey sevgili
Yeter ki beni sen kıl


(Sinhare Biz bu aşkı ne yaşamaktan ne de yazmaktan değil anlatmaktan sınıfta kaldık)


Bekir K. Ahıskalı
16 Ağustos 2008
Sinhare 55

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder