Burnumda mahzen kokusu
Kulaklarımda eski mahkumların çığlıkları
Kırbaç şakırtıları...
Gözyaşı gölcükleri arasında sessizce
Bir avuç sevgiyle geçinmeye çalışan ben
Sevecen bakışlarım dışarıda kaldılar
Gölgesine sığınacağım kuru bir dal da yok
Demir parmakların arasından
Uzanıp öpesim var kapkara bulutları
İçimde bir zindan uyuyor
Yanıbaşında düşünü kurduğum deniz
Başımdan geçen yakıcı bir güneş
Hayal haritamda kendine yer bulamayan hüzünler
Kendilerine vatan arıyorlar
Öperken yalan söylemez dudaklarım
Yeminliler giremezler her dehlizden tenlere
Her tene bırakmadılar ki izlerini
Susuzluk değil onların taşıdığı
Onlar ki istemeden bahar gelmez
Dudaklarından parsel istemeyi bilmezler hala
İstersen avuçlarına dökeyim
Dudaklarımdaki elmasları
Sevgimden hizmetçiler atayayım saraylarına
El pençe durayım yapışayım eteklerine
Yüreğim zebercetten bir kolye gibi gerdanından salınsın
Sen benim tıpkı beklemek gibi bahtım, alınyazımsın
Bekir Kale Ahıskalı
Seher Yolcusu Sebe'yi Düşlemek 44
İçimde bir zindan uyuyor
Yüreğim zebercetten bir kolye gibi gerdanından salınsın
YanıtlaSilSen benim tıpkı beklemek gibi; bahtım, alınyazımsın