18 Aralık 2010

Sinhare Gülüşü

Sinhare Gülüşü

Bana çılgın diyorlar seni beklediğim için. Yanılıyorlar seni sevmek çılgınlık değil.

Seni sevmek insan tarafımı bulmaktı. Seni sevmeseydim ben eksik kalacaktım.

Şimdi insanların en güzeli benim. Seviyor seviliyorum diye. Ben ne zaman ölürüm biliyor musun? Sevgime karşılık vermemem beni öldürmez. Sevgimi anlamadığın zaman ölürüm. İşte o zaman ölürüm. Sevgimi biraz anla.


Dün gece ne yaptın? Nereye gittin? Gönlünü eğlendirebildin mi? Yatarken hangi duayı ettin. Yoksa dudaklarının ettiği hal duası mıdır?

Seni sevmek bana gurur veriyor. En güzelini ben seviyorum diyorum, en güzel konuşanını. "Seven zalimdir derler" ama yanılıyorlar bak ben nelere sabredebiliyorum. Acıyı yutmak kolay sanıyorsun değil mi? Hayır bu yutulur bir acı değil ama yine de sabrediyorum çünkü seni çok seviyorum. Çektiğim acının çok olması seni çok sevmemden kaynaklanıyor. Belki bu köhne, dönek ve çıkarcı dünya da kimsenin bu kadar sevilmeye hakkı yok diye düşünüyor olabilirsin hayır seni ne kadar sevsem az geliyor bana Sinhare, az geliyor. Seni bu kadar sevmeye, senin de bu kadar sevilmeye elbette hakkın var.


Seni bu kadar sevmek bir ceza ise evet ben cezama razıyım. Seni bu kadar çok sevmenin cezasını yine kendi cinsinden veriyorum. Sevdikçe seviyorum seni Sinhare.

Seni yazmak Sinhare bir seni yazmak hep seni yazmak istiyorum. Çok yazdığımı söylüyorlar. Sen benim yaşamam, şiirim, mektubum, nesirimsin. Yaşamım ve senin sevgin şiir olmuş içimde nehir nehir akıyorlar. Hala neden çok yazıyorsun demelerini anlamıyorum ben seni yazdıkça yaşıyorum yaşadıkça seviyorum. Bir insana çok yaşıyorsun denilir mi?

Saygı olmuşsun bende gönlümün ibadetgahı olmuşsun. Sevgi olmuş gözlerimde parlıyor, kalbimde çarpıyorsun. Sadakat olmuş gözkapaklarımı, beynimi kontrol ediyorsun. Sabır olmuşsun yudum yudum içiyorum seni.

Sinhare gözlerimi al. Al da kendine benim gözlerimle bak bakalım kendini benden daha az sevebilecek misin? Kendine benim gözlerimle bak da gör başını eşiğinden kaldırabilecek misin? Kendine bakamayacaksın bile Sinhare gözlerin kamaşacak sen de benim yaptığımı yapacak eteklerine tutunacaksın.

Sevmek biraz da dokunmaktır diyorlar. Hayır Sinhare insan dokunmak için sevmez ki. İnsan sever sevmek için dokunur. Bu sevmek onda tükenmek olmamalı elbet. Onda tamamlanmak şeklinde olmalı. Ah benim kargülüm yine yeniden vurulacaksın biliyorum. İşte benim de yudum yudum içtiğim sabır budur. Yaşarken yazarak, kulaklarına ulaştırarak, gözlerine bakarak sevdiğimi haykıracağım. Öldüğümde arkamdan kalabalıklar senden bahsedecekler. Sana olan sevgimden. Sonra insanlar birbirlerini benim seni sevdiğim gibi sevmeye başlayacaklar. Saygı gösterecekler, sevgi besleyecekler. Sadık kalacaklar ve bunların hepsini sabırla işleyecek bekleyecekler. Benden sonra sevdiğine bakan gözler benim sana baktığımı şekli taklit etmeye çalışacaklar.

Gülüşünün tarifini yazabilirsem, eğer başarabilirsem insanlar belleklerindeki en güzel gülüşün adına Sinhare Gülüşü diyecekler. Bedenlerinde bir yoksulun kalbi çarpsa bile yüzlerinde bir sultanın tebessüm serveti olacak. Sinhare gülüşü diyecekler buna.


18 Aralık 2010


Bekir Kale Ahıskalı
Lebibe'ye Mektuplar 193
Sinhare Gülüşü

1 yorum: