19 Aralık 2010

Sustuğumu sanma (Kerbala Sevdası)

Sustuğumu sanma (Kerbala Sevdası)

Sonu hüzünle birmeyen bir Kerbela Sevdası büyüttüm içimde. Bir kuşatmadan ölmeden çıkmaya çalışıyorum anlasana. Kalbime uyguladığım tecridi kaldırdım. Neyin varsa neyim yoksa ellerine verdim.

Geçmişimden getirdiğim damla damla bulanık olmayan hasretlerim, beklemişliklerim ve özlemlerim var yüreğimde. Ne dinlenmek için bir gölgeye sığındım ne de bir buluttan medet umdum. Kendi tenimi kendim kuruttum ve yine kendim yağmurlar yağdırdım gözlerimden. Ben kalemimden ağladım hasretimi.

Seher Yolcuları sahittir sabahımı karşılayışıma, bekleyişimi, tesbih tesbih hasret çekişime, katran katran ağlayışıma. Şimdi kapındayım işte. Bir kapı kulu gibi ellerimi önünde bağlamış bir bakışınla dünyayı yakacağımı bilmeni istercesine. Kapındayım işte anlayışına sığınıp, sevginden sebeplenmek için. Merhametli bakışlarından hisseme düşecek af tezkeremi almak için. Kapındayım işte yalnızca iöçeriden açılabilecek kapının önünde. Bir gün , bir ay, bir yıl değil bir ömür senin olmaya gelmişim. Ellerimden baharlar getirmeye gelmişim. Kulaklarım sesinin açlığını çekiyorlar. Gözlerim ne kadar acıyorlar bilemezsin.


Geceden kalma gözyaşlarımla uyandım yine. Seni sevmek duyguların en güzeli, seni yaşamak yaşanabilecek en güzel mevsim. Seni sevmek yüce dağının üzerindeki kar kadar yakıştı bana. Gecenin sabaha yakın zamanına kadar ağladığım bir dahilden

Bir aralık günüydü gözlerine baktığım gün. Avuçlarının içini yalarcasına öptüğüm gün. Yolun akışına inat gittiğimiz istikamete değil de yüzüne baktığım gün. Şimdi hiç bir rüzgarın aralayamayacağı kadar yapışık olduğumu hissediyorum.

Sevgili/m sinhare seni soruyorlar bana. Çöldeki rüzgar diyorum. Dağdaki kar. Dağın eteğindeki çiçek. Daldaki gül, dudaktaki tebessüm diyorum. Seni sevdiğimi haykırıyorum.

Sustuğumu sanma! Bak bir kez daha haykırıyorum Ben beni yerle bir eden bir vakte sevdalandım. Kulaklarımda bana söylediğin



"SEVMEKTEN YANA SEVİLMEKTEN YANA  ZAYIFLIĞIMIZ VARDIR VE HEP OLACAK...ÖYLE YARATILMIŞIZ...VE O SEBEPTEN DE ELBETTE  DİLİNİZİN DÖNMEDİĞİ  ŞEYLER OLACAK DİMAĞINIZDA,ANILARINIZDA,AMA ŞUNU BİLMİYORSUNUZ: BUNLARIN HEPSİ NORMAL DOĞAL ŞEYLER VE BENİM KİŞİLİĞİME AİT EN BASKIN TARAFIMIN ŞEFKATİM OLDUĞUNU İYİCE ANLASAYDINIZ ÇOK RAHAT EDERDİNİZ... BİLMİYORSUNUZ BU TARAFIMI BENİ TAM AKSİYMİŞİM GİBİ TANIDINIZ" söz yankılanıp duruyor. Derdimi sevdamı tam anlatamasam da ben seni seviyorum. 19 Aralık 2010


Bekir Kale Ahıskalı
Lebibe ye Mektuplar 194
Kerbela Sevdası

2 yorum:

  1. Sana da yazdığım gibi Sinhare; Allah'a şükür bu günde sana döktüğüm yaşlarım var.

    YanıtlaSil
  2. Öyle bir gün olur mu? Bu soru meselenin merkezinde olan benim için şu cevabı gerektiriyor evet öyle bir günü yaşıyorum. Nehrimizin yolunu değiştirdim ve seviye sürekli yükseliyor. MESELENİN TAM MERKEZİNDE OLMAYANLAR DAHA SONRA AYAKLARI ISLANMAYA BAŞLAYINCA FARKEDECEKTİR BU YÜKSELİŞİ

    YanıtlaSil