Fırat Ayhan’ın “Aşktan Öte Ne Kaldı Görecek” isimli şiiri üzerine
Alfred de Musset der ki “içinde bulunduğumuz yüzyılda ortaya çıkan hastalığa iki şey neden olmuştur. 1798-1814 tarihlerini yaşayan halkın yüreğinde iki yara var. Eskiden ne varsa artık yok; ileride olacaklar da henüz olmadı. Dertlerinizin kaynağını başka yerde aramayın.
Alfred de Musset in bu sözünü tarihin her devrine uygulayabiliriz. Ancak zaman içinde hissetme oranına göre artış ve azalışlar olabilir.
Şiirini irdelemek bana keyif verecek. Ben bilgimle gördüğümü kararak bir portre çizmeye çalışıyorum. Fırat Ayhan’ da yeni tanıdığım tanımaya çalıştığım şairlerden birisi.
Hangi dal hayat verir ezildiği yerden
Sitemlerimin süsüydü yakarışlarım
Bu derde yenik düştüm ne çare
“Aşktan öte ne kaldı görecek” derken şiirin kapısına gümüş bir kilit asmış. Şiirin ilk satırı giriş olarak mükemmel. Okuyucuyu şiirin içine çekebilecek kadar örgülü… Üçüncü satır çaresizliğin alışılagelen feryadı…
Taşa vurdum dertlerimi
Taş çatladı bölük bölük dert verdi
Güle anlattım kendimi
Gül kurudu derdim çoğaldı
Aynı bölümün 4-5-6-7 nci dizeleri için aynı ifadeyi kullanamayacağım. Vurgulanması gereken konuyu çok iyi yakalamış ama sanki bu satırlar birz çalışılmalıydı. Daha farklı anlatım seçilmeliydi diyorum. Bu satırlar normal dizeler ama ilk iki satıra nazaran örgüsüz gibi… Acaba diyorum
“taşa vurdum taş çatladı bölük bölük
Güle sürdüm gül kurudu dertlerimden”
Şeklinde yazılmış olsa nasıl dururdu.
Aşktan öte ne kaldı görecek
Gemileri yakarım
Bu diyardan da giderim yar
Yine yukarıdaki üç dizede anlatım fazlalığı mı var bana mı öyle geliyor. Şiirin finalinde olan ifadelerle birlikte daha örüntülü yapılamaz mı?
Aşktan öte ne kaldı görecek yar
Gemileri yakar bu diyardan giderim
Aşktan öte ne kaldı görecek yar
Yüreğime taş basar bu diyardan giderim
….gibi
Şimdi biz seviyorsak
Özlemlerle sarsılıyordur dünya
Sahipsiz acılar toplanırken yürekte
Anlamı kalıyor mu fısıltıların
Bilinmeyen çöllerde yürüyorum yalınayak
Mutluluk ne zaman karşıma çıksa
Yokluğun zindan olur duygularıma
Nazenin duyguların çıkmadan gün yüzüne
Bir tebessüm ver yüreğimde kalsın
Yukarıdaki kısım gayet iyi ifade edilmiş. Kendisine yüklediği sevmek eyleminden daha bir haberdar yazılmalıydı. “Şimdi biz seviyoruz ya” şeklinde olsaydı bir sonraki satırla daha bir güzel bütünleşirdi.
“Mutluluk ne zaman karşıma çıksa
Yokluğun zindan olur duygularıma “
Bu kısım başlı başına bir şiir olmuş. Bu kısımdan sonra kalan dizleri bir kere okumak yetmez. Okudukça okutuyorlar kendini.
Aşktan öte ne kaldı görecek
Pire için yorgan yaktırma bana yar
Serbest şiir olabildiğince serbest değildir. “Aşktan öte ne kaldı görecek” nakaratlarından sonraki kısımlar iki dizeden oluşturulmuşsa bu kısımda öyle olmalıydı.
Yaşadıkça soyulur yüzüm kendi suretinden
Aynalara bakmak yürek ister
Gençliğimi dillere düşüren bu duygu
Nasihat almaz acılardan
Güzelliğin de değil beni avlayan
Bendeki duyguların önlenemez yükselişi
İtibarını almaya çalışırken geçmişten
Hatıralar bile sırt çevirir aşkıma
Şiirin sonuna geldiğinizde damağınızda bıraktığı haz ve kırıntılar önemli. Bir gün bir yerde mutlaka bu şiiri hatırlayacak ve bulunduğunu ortamı anlatıyor diye ikrar edeceksiniz. Sevgili Fırat Ayhan ellerine, yüreğine sağlık.
Bekir Kale Ahıskalı
Şiir Tahlilleri-9
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder