26 Kasım 2010

Acılardan haz almak

Sevgili Lebibe



Bunu nasıl başardığını bilmiyorum ama sana dair her şeyi biriktiresim geliyor. Bana acıları doyasıya yaşatıyorsun. Kolya olmuyor gülüm hiç kolay olmuyor.


Gecelerin hesebını kendime veremiyorum. Sen bin türlü düştükçe aklıma ben bir türlü hesap veremiyorum kendime.


Etimi kemiğimden sıyıran bir sevdan var biliyor musun? Dilimi kekemeleştiren ve beni sana boyayan güzelliğinle baş etmeye çalışıyorum. Koşmak; bu ne zaman sonuçlanacağını bilmediğim yarışta bir yarış atı gibi sürekli koşmak istiyorum. Yeter ki yönüm sana dönük olsun, yiyeceğim kırbaçlara razıyım.

. Sensiz herşeyin eksik kadığını anladım ve bu gün sana gelmeye karar verdim. Karar vermek yetmiyor bunu da biliyorum ama benim gelişlerim farklıdır. Ben bir bedeni alıp diğer bedenin yanına sürüklemeden önce sancılarımı artırmalıyım. Kaçmaktan vazgeçip sana koşmaya başlamalıyım. Ulaşalbildiğin herşeye ulaşmalı, incelemeyim.

Kendimi bir boşluğa bıraktım ve sorgulamıyorum. Sen de bilirsin ki boşluğa doğru bırakılan nesnelerin geriye dönüş şansı ancak dibe vurduklarında olur. Tabi ki parçalanıp çarptıkları şeye karışmazlarsa.

Sevgili Lebibe


Gitmiyorum... Gidemiyorum. Elimi kolumu bağlayaan bu sevdan boyadı beni. Kalabalıklar içersinde sensizlikten gelen yalnızlığımı soluyorum. Soludukça o yalnızlığı ben senle doluyorum. Sokakta gördüğüm her yüzde senden bir parça buluyorum. Anlıyorum ki sen nice çirkinleri güzelleştirmişsin. Hazana inat yeşilleniyorum işte.


Hani sana derdim ya soğuksun diye. Yalandı hem de kocaman bir yalan.
Hadi ben acılardan haz alıyorum da söyle bana Sen neden hâlâ oradasın? 05.10.10

Bekir Kale Ahıskalı
Lebibeye Mektuplar 141
Acılardan haz almak

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder