26 Kasım 2010

Adı uzak olan her şey bana o kadar yakın geliyor ki.

Adı uzak olan her şey bana o kadar yakın geliyor ki.


Akılla yetinmeyen bir kalbim var. Ne yapsam ne etsem ikna olmayan bir yanı da var. Kalbimi sana taşımamdan daha güç bir şey olamaz derken, daha vuslatı yaşamadan ayrılığın kemendini boğazıma taktım. Kalbim aklıma muhalefet ediyor ve gecenin bir saatinde ara ve sevdiğini haykır diyor.


Burada her gün bir kaç ölüme şahit oluyorum. İnsanların yaşam hikayeleri bitmiyor. Çaresizlikleri dizboyu, cahillikleri boylarından daha uzun. Her hekimde bir kusur her hemşirede bir eksiklik görüyorlar. Buraya nasıl geldiklerini ve bilmediklerinin boyutlarını bilmeyenler çok korunaklı ve sağlıklı yaşam sürdürdüklerini düşünecekler.


İnsanların bedeni arızaları kendi yaşam eksikliklerinden kaynaklanan bir durum, maddi çaresizlikleri ya tembelliklerinden ya da alışageldikleri yaşam seviyesini kabullenmelerinden olabilir ama burada bulunanların hemen hepsi duygusal fukaralık ve sevgiden yoksunlar. Sevmenin ve sevginin daha fazlasını yaşama ve yaşatma diye bir şeyin olabileceğini bile düşünmüyorlar. Sevgiyle bakmasını bilmiyor, sevgi sözcükleri kuramıyorlar. Saklanarak yaşamaya alışmışlar. Oysa sevgiyi yaşayarak çoğaltabileceğimizi anlamalarını çok istiyorum. Bir hemşire yaptığı işi sevemez mi? Bir refakatçi acımak kadar,  çaresize şefkat kadar sevgiyi de hissettiremez mi?


Ben uzakları neden seviyorum biliyor musun? Sen uzaklardasın o sebeple. Gözlerimin olduğu kadar hayalimin ulaşabildiği her yeri seviyorum. Adı uzak olan her şey bana o kadar yakın geliyor ki. Bunları sana yazarken bir hastahanenin en üst katından başka bir hastahaneye kuş bakışı  bakıyorum. En üst katta yatanlar diğer katta yatanlara göre daha fazla şanslı değiller. Ya da diğer hastahanede yatanlardan daha ümitsiz değiller. Yanıbaşlarında hekimler ve hemşireler olduğu halde benim uzaklarda olandan umduğum hayat kadar ümit besleyemiyorlar. Umut etmeyi de bilmiyorlar anlayacağın. Hayali olmayanın gerçeği olabilir mi? Yarını düşünmeyen yarına çıksa bile yarını yaşayabilir mi? Yarını taşıyabilir mi?

Hatırası olanlar hatıralarından medet umarlarmış bense önce geleceği hayal ediyor sonra da bu hayalin hatırasından medet umuyorum. Bundan da mutlu oluyorum.

Sence de u/mutlu olmak u/mutsuz olmaktan daha iyi değil midir? 01.07.10


Bekir Kale Ahıskalı
Lebibeye Mektuplar- 116
Adı uzak olan her şey bana o kadar yakın geliyor ki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder