26 Kasım 2010

Aynalar başka kamuslardan kelimeler devşirmezler

Aynalar başka kamuslardan kelimeler devşirmezler

Kendi yüzüme karşı savaşıyorum Lebibe. Acı veriyor bana, ağır yük oluyor omuzlarıma yüzümdeki endişe. Yüzsüz olmadığım gibi, birden fazla da yüzüm olmadığını görüyorum. Süratımda bir tutam kara sakal var. Onu da acılarımın bir kısmını gizlemek için kullanıyorum. Saçlarım yıldızlanmaya başlayalı bir iki yıl olmuş.


Baktığımız aynaların neden tek yüzü vardır biliyor musun? Onlar iki yüzlü olmayı beceremezler bir türlü. Olmamaları da iyidir aslında. Aynalar kendilerine değil bize dürüsttürler bunu da biliyorum. Kendimle olan en büyük savaşım bana karşı dürüst olmaları yüzündedir.  Geveze olmayan bir dil kullanıyorlar bize karşı. "Neyseniz onu görün, nasıl bakarsan öyle gör!" derler bize. O kadar dürüsttürler ki kendilerine bakan kirli yüzlerle bile kirlenmezler.

Seni kendimle birlikte bir aynaya hapsedebilmeyi istiyorum. Acaba yanyana duran yüzlerimiz nasıl olur. Aynalara baktığımızda bize neyi anlatırlar. Senin yüzünden geçen tebessümler benim acılarımı örterler mi? Korkaklığımızın aynaların neresine sığınacağını da merak ediyorum.

Aynalar geleceği gösteremezler. Onlar geçmişin günümüze uzanan elleridir. Alaycı bir dilleri olmadığı gibi hepten de suskun değildirler. Başka kâmuslardan kelimeler devşirmezler. Bütün kelimelerin bir karşılığı vardır onlarda ve bütün hallerin en kifayetli anlatımıdır yüzlerine yansıyanlar. Aynaların da kendi istekleri vardır. Her şeyden önce bakacak iki göz, kendini beğenmeyen bir us ve bitaraf bir vicdan isterler onlar. Onlar bu giysisiz halleriyle bir kadından daha güzel gözükürler.

Bazen benim seni görebileceğim bir dikiz aynam olsun istiyorum. Her nereye gidecek olsan ben senden önce gitmiş olsam ve ben seni hep dikizden görebilsem. Telaşlarını görsem, koşturmalarına şahit olsam ve rüzgarlarda uçuşan saçlarınla olan cedelleşmene şahit olsam onda. Sahi Sebe! sen aynalara bakınca sevmeyi öğrenmiş ve bu öğrendiğini dile getirebilen cesaretli birini görebiliyor musun?


Her şeye rağmen aynalarda nasıl gözükmek istiyorsam, öyle yaşama gayretimle birlikte keyfiyeti had sayfada olan bir kalp taşıdığımı görüyorum. Bu paralelde endişelerim yüzüme yansımış durumda. Ben aynalara baktığımda bozulmuş bir kimya da görüyorum Lebibe. Bu eser senin. Bir kimyagerin işi nedir ki? Birinin kimyasını bozmak mı, yoksa çözmek mi? 29.06.10


Bekir Kale Ahıskalı
Lebibeye Mektupalar 115
Aynalar başka kamuslardan kelimeler devşirmezler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder