26 Kasım 2010

Akıl ve Kalbin İzdivacı

Akıl ve Kalbin İzdivacı
 
Sevgili Lebibe

Akıl ile kalbin izdivacının gerekliliğine inanıyorum. Bu iki soyutun izdivacı mükemmeliği oratya çıkaracaktır. Kadın ve erkeğin izdivacı taam olarak buna karşılık gelmemektedir. Akıl ile kalbin içine çekilmeyen izdivaçların arızalarla karşılaşması kaçınılmazdır.
Kalpsiz kalan aklın sosyal yaşam ve ilişkiler için tehdit unsuru olan bir silahtan öteye gidemeyeceği kanaatindeyim. Bu ise kaçınılmaz olan bir korkunç son hazırlayacaktır. Her ne kadar yaşanmışlıklar kadının kalbin, erkeğin ise aklın yanında olduğu gibi bir neticeyi gösterseler de günümüzde bu kadının akılsız erkeğin ise kalpsiz olduğu sonucunu çıkarmamızı gerektirmez. Yaşanmışlıklar çoğu zaman bir alışkanlıkların sonucudur dolayısıyla yığınlar hissettiklerini değil toplumun istediğini yaşarlar ve sonuçlarını da buna göre alırlar. İnsan sadece aklını kullanırsa fıtratına muhalif davranır bu acı neticeler verir. Kalp ise akla kılavuzluk edemez, çünkü kalbin sınırlaarı aklın sınırlarından daha geniştir. Bana göre akıl kalp için ancak bir çırak olabilir. Bu ise günümüz toplum yapısına uymamaktadır. (bu konuyu daha çok irdelemeliyim)

Kadın erkekten daha yerleşiktir. Erkek ise zavallılığını tescillercesine konar-göçer. Kadın erkeğin çekim alanında olmasını ister sevilen kadın bunu hak eder. Erkek ise çevreyi görmezlikten gelir ve onu yok sayar.

 
İnsan sevdiği için herşeyini feda etmelidir. Benim anlayışıma ters gelen ise bu fedakarlığı dillendirmektir. Günümüzde ise insanlar o kadar ayrışmış ve o kadar yüzeyselleşmişler ki bu fedakarlıklardan bahsetmeden farketmeyebiliyorlar. Anna'nın öfke anında Vronski'ye söylediği sözleri hatırlıyorum; "Benim uğrumda her şeyi feda ettiği içinbana sitem eden bir erkeğin, şerefsiz bir erkekten de beter olduğunu tekrar ediyorum! Böyle bir erkek kalpsiz bir erkektir." demişti. Benim de böyle düşündüğümü bilmeniz istiyorum. Fedakarlığımın sınırsızlığı kadar bunu anlatma konuşunda sınırlarım var. Sen asla ne fedakarlıklar yaptığımı bilmeyeceksin.

 
Senden öğrendiklerimi düşünüyorum. Evet sen haklısın evlilik kalpte olandır. Kalp bütünlüğünü, sevgi paylaşımını sağlayamayanlar kağıt üzerinde evli olsalar bile bu onların ruhen ve kalben evli oldukları anlamına gelmiyor. Hayatım boyunca bundan kaaçtım en büyük kabusum da bu idi. Çünkü ben ruhumu evlendirmek ve bir eğlence yaşamam gerekiyorsa ruhumu eğlendirmek niyetindeydim. İnsanlarsa buna inanmadıkları gibi sevgisiz, ilgisiz ve sadece hormonlarıyla olan paylaşımlarının adına evlilik diyorlar. Bu benim istediğim bir şey değil. 19.10.10
 
 
Bekir Kale Ahıskalı
Lebibe'ye Mektuplar 146
Akıl ve Kalbin İzdivacı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder