26 Kasım 2010

Benim büyüyen yanım sensin. Sen aşksın

Benim büyüyen yanım sensin. Sen aşksın

Aşkı neden yazdığımı soruyorlar...İnsan hissettiğini, bildiğini yazar. Bende bu duyguyu seninle daha da iyi öğrendim. Aşk insanoğlu yaratılmaya karar verilmeden önce de var olan bir duyguydu. İlahi boyutuyla vardı. İnsanoğlunun mayasında bu duygu vardır. Sonra sevmeye nazır olan kabine nefreti öğretti insanoğlu. Hırsını öne çıkardı hasaretine sebep oldu. Bense geride bırakılan o aşkı öne itelemeye çalışıyorum.
 
Senin orada, benimse burada olmamı sağlayan aşktır. Aşk var olduğu için bizler varlığımızın farkındayız. Kainatı düşün içinde sayısız taşlar barındırı biz ise yolumuzun üstündeki bir çiçeği farkedriz. Aşk böyledir işte kalabalıklar içinde yalnız ama herkesin görmek, koklamak, dokunmak istediği bir yalnızlıktan mütevvellit bir güzellik. İşte ben bu güzelliğe en yakın olanlardan biriyim.
 
Ben bir sevda kadar o sevdayı kaleme alıp içimdeki görünmeyen büyüklüğü anlatmaya çalışma kavgasını veriyorum. Bu kansız, bıçaksız olduğu kadar bir o kadarda amansız sevdamı belki de enn çok sana anlatmakta zorlanacağım. Anlatamazsam bu benim başarısızlığım olur ama aşkın varolmadığı anlamına gelmez. Çekilen sancılar aşkın ıslak imzasıdır. Aşkından yana sancılanmayan ve kabuğunu değiştirmeden hayatını idame ettirerek aşkı yaşamaya çalışanlar eninde sonunda o aşkı bedelsiz olarak kaybeder.
 
Aşk artırılarak yenilenmeyi gerektirir. Yetmek ve yetkin olmak aşkı alışkanlık haline getirmemekten geçer. Alışkanlıklar ise sıradanlaşmanın ve sıradanlıkta kaybolmanın başka yoludur. İçimdeki seni hergün yeniden giydirir, yeniden saçlarını tarar ve yeniden inşa ediyorum. Bende büyümenin sebebi olan varlığın, sana olan ilgim, hissiyatım ve bütün bir uzay boşluğunu doldurabilecek yayılması ve istilacı sesini duydukça çoğalıyorum.

Benim büyüyen yanım sensin. Sen aşksın 29.09.10
 
Bekir Kale Ahıskalı
Lebibeye Mektuplar 129
Benim büyüyen yanım sensin. Sen aşksın

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder