26 Kasım 2010

Gökkuşağı hüzünlü sevgilim

Gökkuşağı hüzünlü sevgilim

Gükkuşağı hüzünlü sevgilim. Anladım ki hayat bir yerinden buluşmamızı istiyor. Neresi ve nasıl olacağını ise bize bırakmış durumda. Kaçtıkça sana yaklaşan ben ile, yaklaştıkça korkuya bürünen sen.

Sevgilim yüreğinden kopan miskal ile yanabilecekken ben, yine gözlerinden düşen bir damla ile boğulabilecekken; seni öylesine özlüyor, öylesine bekliyorum ki...

Sabahlar geç geliyor biliyor musun? Biri gecenin eteklerinden tutup bırakmıyor sanki. Ellerim koynumda sabahlıyorum. Gözlerimde bir bedevi merakıyla bakınıyorum eşyaya. Neresinden koparsam diyorum boğazıma yapışan havayı. Tenim bir baharın erken habercisi çiçeklerini çokta açtı. Daha birincisi boy vermeden kirmanlar sıkıştırmaya başladı gönül çayırlarımı. Kırlaşan saçlarım yüksek tepelerden kopup gelmiş gibiler.

Keşke diyorum... Keşke iliklediğin son düğüm ben olsaydım. Keşke nefesin yüzümde parçalanıp kalsaydım. Keşke diyorum basip geçtiğin bir toprak kadar seni ayakta tutabilseydim ve sen benimle daha emniyette olabilseydin. Keşke diyorum beyaz bir bulutun gökyüzünde süzüldüğü gibi süzülebilseydim gözlerine. Bir rüzgarla savrulsaydım saçlarında ve yamaçlarına yağabilseydim. Yanan şakaklarına düşen serin bir damla olabilseydim keşke.

Sen hayatıma gireliberi ne kadar çok geçkalmışlığım varsa hepsinden kendimi suçlu tutuyorum. Geçkalmışlığıma beddualar okuyorum anla Lebibem keşkelerden yorgan yatak yatıyorum. 19.09.10

Bekir Kale Ahıskalı
Lebibe'ye Mektuplar 136
Gökkuşağı hüzünlü sevgilim

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder