28 Aralık 2010

Düşlerimin çöllere düşen yolu…

 Düşlerimin çöllere düşen yolu…


Aklımın sütunları yıkıldı bir bir
Kehkeşanlara tutunamam artık
Burçlarımı asumanda kaybettim
Hislerimde sönmüş bir yıldız yalnızlığı var

Yastıklarım seninle düşlenirdi
Bir bakışlık vuslatın için
Bin firaka razı olurdum
Bir dudaklık neşeye düçar olasın diye
Bin eleme kucak açardım
Kendime haram kıldığım uykulara sığınıp
Elemli başımı yastıklara koyunca
Yastıklarım seninle düşlenirdi

Uykularımdaki huzurum
Bir yarasanın kanat çırpmasıyla bozulurdu
Seni düşlerde bile suçlayamam/ suçlu ben olurum
Düşü gören kadar düşe gelen suçlu olamaz mıydı?
Gündüz bizim, gece bizimdi de
Düşler bizim değil miydi Sinhare?
…düşleri ben mi yarattım ?




Ocaksız bir yangının ortasındayım
Göz dehlizlerimden yangına verildim
Dumansız bir ateştir bağrımda yanan
Yüreğimde alazını kaybetmiş köz yalnızlığı var


Ayakkabı numaramı ezberleyen yolları
Yürümez oluyor... ayaklarımdan boğulmaya başlıyorum
Zincirlerinden boşalınca göz pınarlarımdakiler
Bir bir devriliyor gözlerime ördüğüm bentler
Bir sevda daha kaybetmesin diye varlığını
Kendi düşlerimin cinayetini işliyorum
Umutsuz bir sevda daha fitilini ateşleyip kendini yangına veriyor
Gözlerimden yaşlar dökerek yürümeye çalışıyorum
Ayakkabı numaramı ezberleyen yolları


Hayal kurarken ki huzurum
Bir bedevinin izbe bakışlarıyla bozuluyor
Sen çöllere düşürsen bile suçlayamam/suçlu ben olurum
Çöle düşen kadar çöle düşüren suçlu olamaz mıydı?
Sevda bizim, aşk bizimdi de
Çöller bizim değil miydi Sinhare?
…çölleri ben mi yarattım ?




Ya kendimi görürsem diye
Aynalara bakamaz oldum
Titriyor saçımı tarayan ellerlim
Ellerimde sıtmalı bir hastanın elemli yalnızlığı var


Tin çekirdeği midir beynim Babil’in bahçesinde
Ayrılık böyle mi olur aşkların taş yazmalı lehçesinde
Kanatlarıma bu dağvari ayrılığı kim yükledi ki
Nasıl reva görüldü bir karıncaya o kartal yükü
Bilirim Sinhare
Hiç bir aşk yırtıldığı yerden yama tutmaz… lakin...
Sevdimse bir kere düşlerimde bile el etmem/elletmem
Adımı kim eskiye yazdı, dallarıma ayrılığı kim aşıladı
Tin çekirdeği midir beynim Babil’in bahçesinde

Omuzlarımdaki huzurum
Esip giden bir fırtınanın suskunluğuyla bozuluyor
Seni ayrılıklarda bile suçlayamam/ suçlu ben olurum
Aşık olan kadar aşık eden suçlu olamaz mıydı?
Göz bizim, kirpik bizimdi de
Yaşlar bizim değil miydi Sinhare?
…yaşları ben mi yarattım?



Her aşk yaşandığı devrin masalıdır. Aşkta eskirmiş aşıkta Sinhare





Bekir K. Ahıskalı
Nisan 07.2008

Sinhare yi Beklerken 29

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder