Hüzünlü akan geceler insanın üstüne ürperti serer
Aşk ona bakmıyorsa
Aşkın bakacağı yerde olmalı
Aşk ona gelmiyorsa
Aşkın gideceği yerde beklemeli
Sevdası kadar büyük olmalı insan
Topraklar fısıldamak için baş kaldırıp dağ olmalı
Öfkesi kadar küçük olmalı
Üzerinden geçen karıncalar yerle bir etmeli insanı
Bir yanı aşk bir yanı ümit değilse eğer
Sevmeyenlere tekin olmaz ki geceler
Zaman durmalı, su durmalı, aşk damarlarda durmamalı
Bir bakış damarlarda akan kaç yalnızlığı tüketir
Gel, içinden yangınlar geçen bu zayıf köleyi sevindir
Gel, içinden yangınlar geçen bu zayıf köleyi sevindir
Uzak iklim gecelerinden daha tatlı ve fısıltılı olur
Su gelince ateş biter gülün mevsimi başlar
Yanan ten söner, dolan kalp boşanır derler
Ateşe düşmeyen yanıp tükenmeyi
Yok olmayı göze almayan sevmeyi nerden bilsin
Gözlerini kapasa onu görmemek için içinde yangınlar başlamalı
Gerçeği kadar güzel bir yar olmalı göz kapaklarımın arkasında
Nehirler mavi bir besteye dönüşmeli gözlerinde
Hüzünlü akan geceler insanın üstüne ürperti serer
Gel, yırtılan onurun kölelerin yazgısı olmadığını göster
Gel, yırtılan onurun kölelerin yazgısı olmadığını göster
Aşk ne kadar ateşse bir o kadar iffet olmalıyken
Kavgalar görüyorum tendeki savaştan ibaret kalmışlar
Oysa günah kadar çağrıcı, masumiyet kadar çekici
Gülüşleri gecikmiş bir mutluluk, erken bir alevken
Aşk hep sevgilide kalmak olmalı
Gözleri değse gözlerine her şeyini unutturmalı onda
...ve kadınının ruhu insanın yatırı gibi
...ve güller uyuyan kadınımın düşleri olmalı
...tanımalı/tanımlamalı aşkı
Geçmez insan aşka uyandığında cebindeki akçeler
Gel, ruhumla ölmüşlüğümün bedenime hayat giyindir
Gel, ruhumla ölmüşlüğümün bedenime hayat giyindir
Sanma ki aynada sen varsın sevdiğin kadının sevdiği var
Unutma!.. aynalara baktığın kadar aynalar sana bakar
Onları sevdiğin kadar onlar da seni sever
Unutma!.. aynaları sevdiğin kadar kadının seni sever
Kendi ateşiyle terleyen sineler gibi ölümle dirim arası bir yerde
Saçlarını buhurumeryemle ovmalı, omuzlarından aşağı akıtmalı
Bir bakmalı bin yakmalı gözleri, dilemekten dil çatlatmalı
Parmakların kokusu kağıda sinmeye başladığında
Gece bir uçurumdur kenarları kan kokar
Perçemiyle ruhunu kavramalı gecelerin
...
Gel, ırmaksam sokul kıyılarıma, ırmaksan karıştığım deniz ol
Gel, tebessümünle üzerime çullanan hüznümü şenliğe çevir
Gel, tebessümünle üzerime çullanan hüznümü şenliğe çevir
Bekir K Ahıskalı
21 Kasım 2008
Sinhare yi Beklerken 28
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder