Sensiz hayata susar, ölüme konuşurum
Sevgili Sin Ha Re
Allahım bu nasıl bir gecedir. Yok mu bu katran gecenin bir sabahı?
İçim daralıyor ve ben böylesi suskunluğu hakedecek böylesi hesapların içinde gösterilecek ne yaptım. Sevmek ve bu sevmek eylemini dillendirmekten öte ne yaptım ki. Ağzımı sevgiyle açtım, gözümü sevgiyle yumdum. Daha başka ne yapabilirim ki. Ne edebilirim. Sevmenin bu kadar külfetli olduğunu bilirdim de bu kadar can yakacağını bilemezdim.
Daha önce sevmemiş olmanın verdiği bir durum olmalı bu.
Başımda değil ayaklarımda kaynıyor bulutlar. Kirli bir yeryüzüne dönüşüyor gökyüzüm. Ellerimden kaçan bir ısı gibi havaya karışıyor ömrüm. Sen gitmek için bahaneler arar durursun yine. Beni suçlar ve tüm suçları benlersin.
Kimi sevsem suçlayacaktın beni kimseyi sevmediğimde suçladığın gibi. Bir konağa mukim gibi girmedi bu gönlüm. Kuştüyü yastıklara yatırmadım sensiz kalan bedenimi.
En şiirsel anımda değil, en senli halimde eyvahlara büründürdüm dudağımı. Bahtına küsen onyedilik delikanlılar gibi isyan çığlıkları atarım. Saçlarını esmer gövdenden tenime uzatıp yaralanmışçasına sererin bedenime. Parmaklarım akar gider saçlarından omuzlarına.
Güz telaşına düşmüş köylü gibiyim. Hasatsızlığıma mı yanayım, yalnızlığıma mı? Son göçmen kuşları yolcu edip arkaları sıra bitireyim mi senin adınla dünyaya kesilmiş göbek bağımı.
Endamlı delikanlıllığım geride kaldı. Senin gidişinden sonra evime tünmez turnalar, baykuşların her zaman kondusu olur bacam. Bu yüzden yaşamak bir dağ kahrı olur bana. Sen ellerimin harısın, sensiz hayata susar ölüme konuşurum.
Ben ki seni seviyorum. 11.01.2011
Bekir Kale Ahıskalı
Lebibeye Mektuplar 208
Sensiz hayata susar ölüme konuşurum
2011 TARİHLİ BİR MEKTUP 1 YIL GEÇMESİ MÜMKÜN DEĞİL SİZ SÖYLEYİNCE FARKETTİM.
YanıtlaSil